Hirsutizm (Kıllanma Artışı) – Op.Dr. Kamer Tezer ÖZER

Opr.Dr. Kamer Tezer ÖZER
Hirsutizm (kıllanma artışı); kadınlarda pubik ve koltuk altı hariç; karın, göğüs arası, sırt uyluk çene gibi androjene duyarlı bölgelerde, erkek tipi terminal yapıda kıllanma artışının izlendiği hastalıktır.

Hirsutizm doğurganlık çağındaki kadınların yaklaşık %5-10’unu etkileyen bir durumdur.

İki tip kıl vardır

VELLUS (TÜY): İnce, yumuşak, ve nonpigmentedir. Puberteden önce avuç ve tabanın dışında yaygın olarak görülmektedir.
TERMİNAL KIL: Erişkinde görülen kalın pigmente kıldır. Puberteden önce sadece kirpik ve saçta bulunur.

Vellustan terminal kıla dönüşüm nelere bağlıdır:
• Artmış androjen üretimine
• Artmış 5 alpha redüktaz enzim aktivitesine
• Kıl follikülünün androjene artan duyarlılığına

Tanımlamalar:
Hirsutizm: Kadında “anormal” terminal kıl artışı
Hipertrikozis: Kadında “normal” kıl fazla
Virilizasyon: Hirsutizm + maskulinizasyon

Hiperandrojenizm Nedenleri :

1 - OVERE AİT NEDENLER:
• FONKSİYONEL: PKOS ,Hipertekozis Obezite , insülin rezistansı, akantozis nigrikans
• NEOPLASTİK: Sertoli - Leydig h tm . Lipid tümörü Hilus hücreli tm . Luteoma vd .

2- ADRENAL NEDENLER • Konjenital adrenal hiperplazi , Edinilmiş adrenal hiperplazi
• NEOPLASTİK Adrenal tm . Adrenal karsinom Cushing sendromu Cushing hast .

3- OVARİUM-ADRENAL NEDENLER BİLEŞİMİ
4- DİĞER NEDENLER :
• İlaç tedavisi Periferde aşırı androjen yapımı
• XY gonadal disgenezi

Hirsutizm tablosunun ortaya çıkmasından sorumlu olan ana neden; artmış androjen sekresyonu (hiperandrojenizm) veya seks hormonu bağlayıcı globülin (SHBG) konsantrasyonlarının azalması ile serbest androjen serum düzeyinin artmasıdır. Bu hususta en önemli androjenler; androstenedion, testosteron ve dihidrotestosterondur.

Sıklıkla etyolojik nedenin PKOS ve idiyopatik hirsutizm olduğu saptanmıştır .Hirsutizm nedeni olarak adrenal hastalıklar daha nadir görülür.

Polikistik Over Sendromu:

Polikistik Over Sendromu Ovarium kaynaklı androjen fazlalığının “en sık” görülen nedenidir. %70 hirsutizm olur. %50 sinden fazlasında hirsutizm , anovulasyon , ve infertilite bulunur. Değişik sıklıkta bulunan diğer semptomlar obezite , virilizm , ve DUK dır. Orta derecede yükselmiş T, DHEAS, PRL E2/E1 oranı ters dönmüştür. Sıklıkla LH / FSH oranı 3/1 den büyüktür. Ovarium androjenleri periferde E dönüşür.

Hastanın öyküsü ve fizik muayene bulguları, hastalığın ayırıcı tanısnda yol gösterir. Virilizan hastalıkların, PKOS veya diğer endokrinopatilerin ve androjenik ilaç kullanımının ortaya konulmasında önemli ipuçları sağlar. Çok hızlı gelişen veya hızlı ilerleyen hirsutizm ya da kliteromegali, kas kitlesinde artış olması gibi virilizasyon bulgularının varlığı androjen salgılayan tümörleri akla getirmelidir. Hirsutizmin en sık nedenlerinden biri olması sebebiyle PKOS bulgularının aranması hirsutizme yaklaşımda önemlidir. PKOS’un önemli bulgularından biri olan ve sıklıkla menstrüel düzensizlikle kendini gösteren anovulasyonun incelenmesi, obezite, metabolik sendrom, akantozis nigrikans veya ailede tip 2 diyabetes mellitus varlığı gibi insülin direnci bulgularının araştırılması önemlidir.

Hirsutizm Tedavisi:

Hirsutismusu olan hemen tüm hastalarda, persistan anovulasyonla birlikte aşırı androjen üretimi vardır. Tedavi bu durumun giderilmesi için planlanır. Gebe kalmak isteyen hastalarda , ovulasyon indüksiyonu yapılır. Gebelik istemeyen hastalarda , LH üzerinde gestagenlerin potansiyel inhibitör etkisinden yararlanarak ovardeki steroid sentezinin baskılanır.

Hirsutismusu olan kadınlarda, androjen üretimi genellikle LH bağımlı bir işlemdir. Ovaryan steroid sentezinin yeterli baskılanması yeterli LH süpresyonuna bağlıdır. Progestasyonel komponentin inhibe edici etkisinden başka, oral kontraseptiflerin içindeki östrojen komponentinin etkisi ile de SHBG düzeyinde artma sağlanarak daha büyük yarar sağlanabilir. SHBG artışı daha fazla androjen bağlanmasına neden olarak serbest testosteron seviyesinin azalması ile sonuçlanır. Oral kontraseptiflerdeki progesteronlar derideki 5 alfa redüktaz aktivitesini de inhibe ederek OKS lerin klinik etkinliğini daha da arttırır

Tedaviye yanıt yavaş olur.Tedavi en az 6 ay sürdürülmelidir. Tedavi esnasında yeni kıl folikülleri artık uyarılmayacak fakat daha önceden oluşmuş kıllar sadece hormon tedavisi ile kaybolmayacaktır. Bu mevcut kıllar geçici olarak, traş edilerek, epilasyon yapılarak ya da diğer yöntemlerle ortadan kaldırılabilir.

Bu yöntemlerin hiç birisi kıl büyümesini değiştirmez; bu nedenle sık aralıklarla uygulanmalıdır. Kılların kalıcı biçimde ortadan kaldırılması ancak dermal papillanın elektrokoagulasyonu ile sağlanabilir. İstenilen cevap elde edildikten sonra (ortalam 2 yıl) , ilaçlar kesilerek hastanın ovulasyonlu sikluslarına dönmesinin izlenmesi denenebilir. Anovulatuar durumunu koruyan hastalarda bile tedavi kesildikten sonra 6 ay ile 2 yıl kadar testosteron süpresyonu sürer. Doğal olarak anovulasyon varlığı sürüyorsa, hirsutismusun kaçınılmaz yeniden ortaya çıkışı beklenmelidir.

Spironolakton :

Androjenlerin ovaryan ve adrenal biyosentezinin inhibisyonu, kıl folikülünde androjen reseptörü için yarışma ve doğrudan 5 alfa redüktaz aktivitesinin baskılanması. Steroid sentezinin baskılanması , sitokrom p450 sistemi üzerinden yapılır, fakat steroid süpressif etkisi çok değişkendir; bu yüzden reseptörlerin bloke edilmesi en önemli etki mekanizmasıdır. Bu yüzden Spironolakton tedavisi sırasında, kortizol, DHA ve DHAS çok belirgin olarak değişmemesine rağmen androstenedion düzeyleri azalır. Spironolakton tedavisinin hirsutismustaki etkinliği doza bağımlı olup, günde 200 mg ile daha iyi sonuçlar alınır. Bir süre sonra Spironolakton dozu günde 25-50 mg. olarak sürdürülür. Yan etkileri çok azdır, bunların arasında kullanımın ilk bir kaç günü diürezde artış, ara sıra bitkinlik hissi ve disfonksiyonel kanama sayılabilir. Patolojik uterin kanamalardan (ve endometrial hiperplaziden) korunmak için anovulatuar hastalarda progesteron tedavisinin gerekliliğini unutmamak gerekir.